29 Eylül 2007 Cumartesi

GÜNCEL TARTIŞMALAR

22 Temmuz seçimleri geldi geçti.Cumhurbaşkanlığı seçimi bitti.Seçim akşamı Başbakan,seçildikten sonra Cumhurbaşkanı da tüm halkı kucakladıklarını söylediler…”Tamam istikrar kazandı,yola devam ediyoruz.” demeye kalmadan yeni tartışmalar çıktı ortaya…

Halkı kucaklama,uzlaşma lafları ertesi gün unutuldu.Onlar dünde kaldı.Bu yıl Mevlana yılı ya “şimdi yeni şeyler söylemek lazım…” deyip birileri çantalarını açtı.O ne ? Yeni Anayasa hazırlıkları çıktı ortaya.Önce beş yıllık ilk iktidar döneminde tüm zorlamalara karşın çözülemeyen “türban sorunu” nu acilen çözmek gerekiyordu.Nasıl olacaktı bu iş ? Anayasa değişikliği yapılması da yetmezdi.Ne yapmalı ? “Yeni Sivil Anayasa (!)” yapılmalıydı.Hazır yeni sivil Anayasa yapılırken şu Cumhuriyet’in temel ilkeleri filan da gözden geçirilse iyi olurdu…

Birkaç profesörün çantasından çıkan taslak Kızılcahamam’da AKP kurmaylarınca da gözden geçirildi.Böyle çıktı ortaya AKP’nin “sivil” Anayasa taslağı.Meclisin milliyetçi muhalefet partileri CHP,MHP,DTP şaşkın şaşkın bakarken üniversiteden bir ses yükselecek oldu.

”Anayasa böyle hazırlanmaz,toplumun tüm kesimlerinin görüşlerinin alınması gerekir,tartışılması ve üzerinde uzlaşılması gerekir.Ayrıca üniversitelerde türbanı serbest bırakırsanız,taşra üniversitelerinde türban takmayanlara baskı yapılır,Arkasından türban liselere,ilköğretime girer.Hatta türban yetmez,çarşaf,peçe,sarık,cübbe derken bunun sonu gelmez…” diyecek oldular.Başbakanımızın yanıtı hazırdı…”Siz kendi işinize bakın !...”

Sonra bazı medyada ve iş dünyasında benzer sızlanmalar başladı.Yok “kadınlar korkuyormuş…” da,yok “mahalle baskısı” ile faşizme yol açılırmış da,yok “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” oluyormuşuz da,yok “Türkiye Malezya olur mu,olmaz mı ?” da…Basında birden Malezya röportajları,Malezya anketleri… Bir sürü istikrarı,huzuru bozacak tartışma mı, yoksa kurnaz Başbakanımızın seçimlerden önce yaptığı gibi “yeni bir çelik-çomak oyunu”mu ?

Bu arada Irak’ta,Orta Doğu’da,AB’de,ABD’de neler oluyor ? Kim neyi nasıl satıyor,kim nasıl alıyor ? Kimin askeri nereye giriyor,nereye çıkıyor ? Kim ne hazırlıklar yapıyor ? Hey…Orada neler oluyor ?

Neyse biz kendi işimize bakalım…Ramazan da bitiyor.Bu akşam kimin iftarına davetliyiz ? Bu akşam teravihi hangi camide kılacağız ? Bayramda tatile nereye gideceğiz ? Bu sene pek zeytin de yok…Marmarabirlik ne fiyat verecek acaba ? Herkes işine baksın…Size ne “sivil Anayasa” dan,Malezya’dan,Irak’tan…

Eee…Benim işim yok…Ben emekli bir adamım…Benim işim yazı yazmak,fotoğraf çekmek,soru sormak…O halde ben ilgilenebilirim bu üstüme vazife olan-olmayan işlerle…

Ama ben bu tartışmalara kıyısından köşesinden değil direk,tabandan girerim.Kimseye yalakalık yapacak halim de yok…En son söylemem gerekeni,başından söyler işi bitiririm.

Beyler,bayanlar Amerika keşfedileli 500 yıl oldu.Yeniden keşfetmeye gerek yok.Dünya tarihi diye bir şey var.Bu işler hep böyle başlar.Çoğunluğun azınlığa tahakkümü ile başlar.Nereye gider ? Faşizme gider faşizme…

Güvenlik güçlerinin katillerle fotoğraf çektirdikleri,katiller için kahramanlık türküleri yakanların sanatçı sayıldığı, din adına Sivas’ta 37 kişiyi yakanların,Malatya’da insanları koyun gibi kesenlerin sokakta dolaştığı bir ülkeden başka ne bekliyorsunuz ?

Açın okuyun Hitler’i,Mussolini’yi,Franko’yu,Stalin’i…Niye taa Malezya’ya kadar gidiyorsunuz ? Türkiye İran’da olur,Irak’da olur,Pakistan’da,Taliban Afganistanı’da…Tabii Malezya’da…

Siz şimdiden ABD’de CIA’nın kucağından fetvalar veren Halife adayının dönüşünü karşılamaya hazır olun…Dönmesi yakındır.Dolmabahçe Sarayı hazırlanıyor.Boğaz tarafındaki birimler Başbakana tahsis edildi.Camiye yakın kısım da Halife hazretlerine mi tahsis edilecek acaba ? Ya Atatürk’ün öldüğü oda ne olacak derseniz ? Onu bilemem…Bilsem de söylemem…

Çözüm mü ? Onu da söyleyeyim…

Bu ülkenin solcuları,sosyalistleri adam gibi bir sol muhalefet – dikkat edin iktidar demiyorum- oluşturmadıkları sürece bu tarihin çarkı geriye doğru dönecektir.

“Sol” deyince öyle milliyetçi,tarikatçi,darbeci,sekter,kişiliksiz,sahte soldan değil emperyalizme,kapitalizme karşı duracak;Savaşa karşı evrensel barışı,özgürlüğü,demokrasiyi savunacak,doğadan,çevreden,tarihten,sanattan haberi olacak,daha bir sürü özellikleri olan adam gibi bir sol muhalefetten söz ediyorum.

Olur mu ? Niye olmasın ?

İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ - 03 EKİM 07

Hiç yorum yok: