8 Kasım 2008 Cumartesi

İZNİK VE GOLF

İZNİK VE GOLF

Uzunca zamandır İznik’te yaşamadığım için bilinçli olarak İznik’le ilgili yazı yazmamaya özen gösteriyorum. Ancak bir İznikli olarak İznik’te neler olup bittiğini çeşitli kanallardan izliyorum.

Geçen hafta üç gün İznik’te idim. Kasabamla ve dostlarımla hasret giderdim. İznik’teki doğa ve tarih tahribatını bir kere daha gördüm ve kahroldum… Yazılarımı internetten izleyen okurlarımın, dostlarımın hoşgörüsüne sığınarak bu hafta ve birkaç hafta daha İznik yazacağım.

Önce doğa tahribatından, İznik Gölü’nden söz edeyim.

İznik’e adım atar atmaz her zaman yaptığım gibi fotoğraf makinemi kaptım ve göl kenarına gün batımı fotoğrafları çekmeye koştum. Balıkçı barınağının olduğu yerde göldeki su çekilmesini görünce çok şaşırdım. Doğrusu bu kadarını beklemiyordum…

Küresel ısınma, kuraklık benim yabancısı olmadığım çevre sorunları… İki hafta önce KKTC’nin Girne kentinde VIII. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi’ndeydim. Yolculuğum sırasında uçaktan çölleşen Türkiye’nin ve Kıbrıs’ın fotoğraflarını çektim.

İnsanoğlu ölümü bilir, tanır. Her ölüme üzülür ama kendi yakınlarının ölümü insanı daha çok sarsar. Benimki de öyle oldu. Genel olarak güzel yurdumun göllerinin, nehirlerinin kurumasına üzülüyorum ama İznik Gölü’nün ölümü beni ayrı kahretti… Çünkü çocukluğum, gençliğim bu gölde geçti. Ne güzel fotoğraflarını çektim. Fotoğraf dostlarımla gururla paylaştım. İlk akşam fotoğraf çekemeden döndüm.

Balıkçı barınağından Darka yönüne yürümek, sazlıklardaki mekelerin, balıkçılların fotoğraflarını çekmek istedim ama hevesim kursağımda kaldı. Gölde küresel ısınmanın, kuraklığın tahribatı yetmiyormuş gibi gölümüzün bir düşmanı daha varmış meğer… İznik’in yerel yönetimi…

Bu alandaki tüm sazlıkları kesmişler, göl kuşlarının yuvalarını yıkmışlar…Halkın piknik alanını da tel örgüyle çevirmişler… Birilerine golf sahası yapmak için ihale ile kiraya vermişler… Olacak şey değil.

İznik Gölü kenarında halkın en çok kullandığı alanlarda 5 yıldır 5 kuruşluk yatırım yapmayan İznik Belediyesi gölün en güzel yerine golf sahası yaptıracakmış…

Buradan bir soru soruyorum. İznik’te kaç kişi golf oynuyor Allah aşkına ? Bırakın İznik’i Türkiye’de kaç kişi golf oynuyor ? İznik’in bütün sorunlarını çözdünüz de bir golf sahası mı eksik kaldı ?

Beş yıldır İznik’te söz verdiği hiçbir işi gerçekleştiremeyen, İznik tarihinin en beceriksiz Belediye yönetimi İznik halkına golf sahası yapıyor… Artık İznik’e ne çok turist gelir, İznik’ten ne golf şampiyonları yetişir kim bilir…

Gelecek yıl Mart ayında yerel seçimler yapılacak… Bütün yurtta siyaset kazanı kaynıyor. Anladığım kadarıyla AKP’nin önümüzdeki yerel seçimde de adayı golf şampiyonu Kadri Eryılmaz…Karşısına yine CHP’den seçim kaybetme şampiyonu Erdoğan Savaş çıkacak… Diğer partiler ise geçen seçimden beri uykudalar…Vah İznik’im vah…

İleriki haftalarda hem bu yerel seçim konusuna hem de Ayasofya’nın restorasyonunda yaşanan rezalete değineceğim…

Bu arada iki hafta önce sözünü ettiğim Müşküleli Fevzi KAVUK’un yaşamının anlatıldığı “Çınarlı Köyün Muhtarı” kitabını okumayı bitirdim. Şimdi İznikli tarihçi araştırmacı dostum Recep BOZKURT’un İznik Mavi Çini yayını olarak çıkan “İZNİK Dün-Bugün-Yarın 1” kitabını okuyorum. Bir fırsatını bulduğumda bu iki kitapla ilgili de yazmak istiyorum.

Atatürk’ün aramızdan ayrılmasının üzerinden tam 70 yıl geçti. Ama Türkiye bu günlerde Atatürk’ü değil “Mustafa” yı tartışıyor… Bu cümleden sonra 70’li yıllarda çok anlatılan bir Lenin fıkrası aklıma geliyor… Mustafa filmini görünce bu konuda yazarken bu fıkrayı da anlatırım…

Gördüğünüz gibi ne kadar çok yazılacak konu var…

İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ - 12 KASIM 08

Hiç yorum yok: