19 Ekim 2008 Pazar
Çınarlı Köyün Muhtarı FEVZİ KAVUK
*
Nazım Hikmet ölümünden 10 yıl önce yazdığı “Vasiyet” isimli şiirinin sonunda şöyle der :
“Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-Öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse,
Tepemde bir de çınar olursa
Taş maş da istemez hani... “
Nazım Hikmet “Şeyh Bedreddin Destanı” nda İznik Gölü ve İznik’e önemli bir yer ayırır.
“ Bu göl İznik gölüdür.
Durgundur.
Karanlıktır.
Derindir.
Bir kuyu suyu gibi
içindedir dağların.
(…)
Bu göl İznik gölüdür.
Yanında İznik kasabası.
İznik kasabasında
kırık bir yürek gibidir demircilerin örsü.
Çocuklar açtır.
Kurutulmuş balığa benzer kadınların memesi.
Ve delikanlılar türkü söylemez. “
Nazım Hikmet’in birinci ölüm yıl dönümü olan 3 Haziran 1964 tarihinde İznik’in Müşküle Köyü’nde O’nun vasiyetini yerine getirmek üzere 5-6 kişi bir araya gelir ve İznik Gölü’ne nazır bir zeytinliğin içine bir çınar dikerler. Nazım Hikmet’in mezarı bir gün Türkiye’ye getirilirse Nazım oraya gömülsün diye… Kimdir bu beş kişi… Bursa Hapishanesinde Nazım Hikmet’i tanıyan Müşküleli İsmail Başaran, köyün genç muhtarı Fevzi Kavuk, çınarın dikildiği zeytinliğin sahibi Rıfat Talan ve Bursa’dan gelen yine Nazım Hikmet’in hapishane arkadaşı ressam İbrahim Balaban ve Mimar Emin Canpolat…
O gün dikilen çınar bugün ne yazık ki yaşamıyor. Hikayesi uzun… Tıpkı Müşküle Köyü’nün 20 yıl arlıksız muhtarlığını yapan Fevzi Kavuk’un hikayesi gibi.
Müşküle Köyü’nde muhtarlık yaptığı 20 yıl içinde (25 Ağustos 60 – 12 Eylül 80) ilk sosyalist köy muhtarı olması, 65 ve 69 seçimlerinde Bursa’dan milletvekili adayı olduğu TİP’ in ( Türkiye İşçi Partisi) oyların büyük çoğunluğunu alması nedeniyle Müşküle Köyü Türkiye’nin sosyalistlerinin ve aydınlarının ilgi noktası haline gelmiştir. O yıllardan beri Müşküle Köyü “ Çınarlı Köy “ ve Fevzi Kavuk “Çınarlı Köyün Muhtarı” olarak bilinir.
Gemlikli yazar Hasan Öztürk, Fevzi Kavuk’un çileli yaşam öyküsünü biyografik roman olarak yazmış… TÜSTAV (Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı) yayınlarından çıkan “Çınarlı Köyün Muhtarı” isimli bu kitabı ben de bugün yani 19 Ekim’de aldım. Bugün Tüstav’ın İstanbul Beyoğlu’nda düzenlediği tanıtım toplantısına katıldım. Kitabın yazarı Hasan Öztürk ve kitabın kahramanı Çınarlı Köyün Muhtarı Fevzi Kavuk’un söyleşisini dinledim… Toplantı sonunda kitabımı ikisine de imzalattım.
Eve gelir gelmez kitabı şöyle bir karıştırdım ve hemen okumaya başladım. Toplantı sırasında Fevzi Abi’yi dinlerken 48 yıl öncesinin İznik’ine gittim, geldim…60’lı,70’li ve 80’li yılları anımsadım… 31 yıl önce İznik Gölü’nün kenarında bir çay bahçesinde İsmail Başaran, Fevzi Kavuk ve birkaç dostla birlikteki sohbetimizi anımsadım. O sohbetimizde de İsmail Başaran bana “Buğday Direniyor” isimli şiir kitabını vermişti. Hala saklarım.
Fevzi Kavuk’un yaşam öyküsünün biyografik olarak anlatıldığı “Çınarlı Köyün Muhtarı” isimli kitabı tüm dostlarımın, İzniklilerin ve kendisini aydın, solcu, sosyalist olarak tanımlayan herkesin okumasını dilerim. Çünkü bu kitap Fevzi Kavuk’un yaşam öyküsü olduğu kadar Müşküle’nin, İznik’in, Bursa’nın ve Türkiye solunun yakın tarihidir.
19 Ekim’deki toplantıda Fevzi Abi’nin sağlığını, özellikle hafızasını çok iyi buldum. Kendisine daha nice sağlıklı yıllar diliyorum.
İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ 22 EKİM 08
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Merhaba,
Her yazını olduğu gibi Fevzi Kavuk ile ilgili yazını da ilgiyle okudum.Bursa ve Nazım Hikmet anılınca Fevzi Kavuk adı da birlikte anılıyor ne güzel.Fevzi Kavuk'u tanımıştım İznik'te.En küçük oğlu Zeki de benim İznik Lisesi'nden arkadaşımdı.Kitabı da en kısa sürede edinmeye çalışacağım.Selamlar..
Yorum Gönder