13 Ekim 2008 Pazartesi

KAPİTALİZMİN KÜRESEL KRİZİ

*

ABD’de mortgage (morgıç) ev kredi sisteminde başlayan ekonomik kriz ABD’den sonra AB’ni, Uzak Doğu’yu, kısacası tüm dünyayı sarmış durumda. Yani kapitalizmin krizi de küreselleşti. ABD’ de uluslar arası dev şirketler, bankalar batıyor. Borsalar tepe taklak… AB’de de durum aynı. ABD’de Başkan Bush, yeni başkan adayları krizi nasıl duraklatırızın derdinde. Temsiciler Meclisi ve Senato paket üstüne paket görüşüyor. AB ülkelerinin liderleri toplantı üstüne toplantı yapıyor.

Dünyada krizden etkilenmeyen, etkilenmeyecek bir tek ülke var. Bilin bakalım neresi ? Doğru tahmin ettiniz bu küresel krizden etkilenmeyecek tek ülke Türkiye’dir. Dünya yanarken neden Türkiye’ye bir şey olmuyor ? Çünkü bizim Kasımpaşalı Başbakanımız var…

Bugün 13 Ekim 08…Gazetelerin başlıklarına, haberlerine bakıyorum.

İngiltere Başbakanı Gordon Borown krizle ilgili aldıkları tedbirleri açıklıyor.

Bizim Kasımpaşalı Başbakanımız her şeye ve herkese kızdığı gibi bu kez de “Bu küresel krizden Türkiye de etkilenecek.” diyenlere kızıyor… Ve de ekliyor : "Kimse merak etmesin, evvel Allah bize bir şey olmaz..." Dünyaya ve krizine meydan okuyan Kasımpaşalı Başbakan neye güveniyor acaba ? Herhalde Türkiye de bol miktarda bulunan Şeyhlerin mucizelerine güveniyor gibi geliyor bana.

Bu araya bir parantez açayım. 5 hafta sürdürdüğüm “ TARİKATLAR VE DEMOKRASİ ” yazı dizimde bilerek son sözü söylemedim. Bir uygun zamanda bu konudaki son sözümü de söyleyeceğim. Bazı dost okurlarımın bilgisine…

Dönelim kapitalizmin şu küresel krizine. Devletler, liderler krizden kurtulmak için uğraşıyor. Batan şirketlere, bankalara destek paketleri hazırlıyorlar. Olmadı zordaki bankalara devletler el koyuyor… Sahi bu arada bir IMF vardı. Türkiye’ye 01 krizinde acı reçetelerle kriz önlemeye çalışan…Kurallarını Türkiye’nin liderlerine dikte ettiren. O IMF’nin bu krizde hiç sesi çıkmıyor… Neden acaba ? Bizim devlet bankalarını kapattıran, devlet bankacılık yapamaz diyen IMF özel bankaları devletleştiren ABD’ye ve AB ülkelerine niye karşı çıkmıyor dersiniz ?

Kapitalizmin bu küresel krizinin 29 krizinden daha derin olduğu söyleniyor. En iyi tahminle krizin ABD ekonomisinde büyüme yerine durgunluk getireceği ifade edilerek ABD’de tüketimin düşmesinin bütün dünyayı sıkıntıya sokacağı da belirtiliyor. Ve yapılan değerlendirmeye göre :


Avrupa Birliği ile Çin’in Amerika’ya yaptığı yaklaşık 800 milyar dolarlık ihracat azalacak.
Bu durumda Türkiye’nin AB’ye ihracatı da düşecek. Türk ekonomisi de durgunluğa girecek.

Cari açığı aşırı yüksek olan Türkiye, ekonomisini döndürmekte, borçlarını ödemekte büyük sıkıntılara düşecek.


Son dönemde yıldızı parlayan Başbakanımızın en çok kızdığı analistlerden Erhan Göksel adını duymuş muydunuz ? Bu krizi önceden gören Verso Araştırma Şirketi Sahibi Erhan Göksel daha da ilginç şeyler söylüyor.

Erhan Göksel’in söylediklerinden birkaç satır başı… Bu görüşler tartışmaya açık görüşler. Ben sadece bilginiz olsun diye aktarıyorum. Söz Erhan Göksel’de

Yeni bir kriz etnik savaş çıkarır

Krizin siyasi sonuçları için 3. dünya savaşı çıkabileceği yorumunda bulunan Erhan Göksel, "Eğer bu kriz, Türkiye'de tsunami etkisi oluşturursa, inşallah olmaz ama, o zaman bir Türk-Kürt savaşı çıkar. En büyük korkum bu" diye konuştu.

Amerika Sosyalist Devletleri!

2005'de ABD mortgage krizi ile 2009'da finans krizinin olacağını nasıl tahmin ettiğini anlatan Göksel, "Çünkü bu bir zincir. Kapitalizmin bugünkü politikaları çökmüştür. Bu kriz, kapitalizmin yapısal sorunudur. ABD bu krizi, para politikaları ile ötelemeye çalışıyor. ABD bir çeşit sosyalistleşiyor. Şimdi çok ilginç bir noktaya doğru gidiyor. Artık ABD'ye, İngilizce USSA, Amerika Birleşik Sosyalist Devletleri demek lazım" dedi.


Bütün bunlar, kapitalizmin küreselleşme politikalarının çöktüğünün işareti" diye konuştu.

Krizin Avrupa'ya yansımasını göstermemek için rakamların saklandığını belirten Göksel, "Avrupa, ABD'den daha kötü durumda. Çünkü ABD'de kriz olursa, ki olacağına kuşku yok, 2009'un başında bu işin olacağı görünüyor. 3-4 ay sonra. O zaman ABD'de yüzde 60'ını ihraç eden AB, en ağır patronu kaybetmiş olacak" dedi.

Aynı tehlikenin Türkiye için de geçerli olduğunu belirten Göksel, " Biz de ihracatımızın yüzde 58'ini Avrupa'ya yapıyoruz. Avrupa çökerse, Türkiye de çökecek. Bu bir zincir. Çünkü bütün dünya düzeni, bir kapitalist düzen. Bütün pazarlar birbirine bağlı. Bunun adı da zaten, küreselleşme veya küresel kapitalizm dedikleri olay" dedi.

Krizin siyasi sonuçları

Finans krizinin dünya ve Türkiye siyasetine etkisini de değerlendiren Erhan Göksel, "Eğer ABD, bugün dünyadaki kapitalizmi kendisine uydurarak komünist devlet olmasına rağmen kapitalist kurallarla oynayan Çin ile yeniden masaya oturup dünyadaki paylaşım alanları yeniden değerlendirmezse 3. dünya savaşı çıkacaktır. Tıpkı kapitalizmin kendi iç çelişkisi nedeniyle çıkan 1 ve 2. dünya savaşında olduğu gibi. Ama ABD küresel dünyanın liderliğinde bunu gördüğünü biliyorum. Genel eğilim Çin ile masaya oturmak yönünde. Dünyayı bir çeşit ikinci Yalta gibi yeniden paylaşacaklardır. Paylaşmazsa ABD kapitalizminin sonu gelecektir" dedi.

Türkiye'ye etkisini de değerlendiren Erhan Göksel, "Benim bir tezim var: 'Siyasette hangi vitesle iktidara çıkarsanız, o vitesle inersiniz'. AKP yolsuzluk ve yoksulluk viteslerine kullanarak iktidar oldu. Şimdi yolsuzluk konusunda ciddi töhmet altına girdi. Yıpranıyor. Ama bundan da önemlisi, yoksulluk vitesiyle inecektir. En büyük kriter bu. Eğer bir kriz olursa, Türk halkı fakirleşecektir, yoksullaşacaktır. Bu AKP'nin ciddi biçimde sonunu getirecektir" dedi.

Göksel, "Türk halkının muhafazakar kimliği, bölge ve İsrail politikalarından dolayı, ben Türkiye'de AKP tabanının üzerine yükselecek başka bir alternatif hareketin yelkenlerinin şişeceğini düşünüyorum. Ama dünyadaki her ekonomik kriz, etnik savaşları ve çatışmaları tetiklemiştir. Şayet, Türkiye'de ekonomik bir deprem olursa, inşallah olmaz ama, o zaman bir Türk-Kürt savaşı çıkar. En büyük korkum bu" dedi.

Erdoğan'a eleştiri

Türkiye'nin bu krizden fırsat çıkarabileceğini söyleyen Başbakan Erdoğan'ı da eleştiren Erhan Göksel, "Sayın Başbakan'a birkaç şeyi hatırlatmak istiyorum. Türkiye'nin anormal bir cari açığı var. Dünya genelinde en büyük cari açık ülkemizde. Miktar olarak önemli değil. GSMH'ye oranı yüzde 7,4'ü bulmuştur. 7'inin üstüne çıkmış bir ülke yönetilemez. Bu cari açığı da biz, yüksek faizle kapatıyoruz. Türkiye, AKP iktidarı döneminde 49 milyar dolar özelleştirme yapmış. Bu özelleştirmenin tamamı, cari açığı finans etmek için faize gitmiştir.

Şimdi Türkiye'nin yaşayabilme olanağının olması, borçlanabilme imkanına bağlıdır. Dünyadaki faizin iki katını ödüyorsunuz uluslar arası tefecilere. Bu faizin karşılığında, size yeni borçlar veriyorlar. Bu nereye kadar sürdürülebilir? " dedi.

Dünya kapitalizminde sıkıntı çıktığında borç veren sermayenin ülkelerine döndüğünü vurgulayan Erhan Göksel, "O zaman Türkiye cari açığını finanse edemez. Yetmiş sente muhtaç duruma düşer" dedi.

Türkiye'de devalüasyon olacak

Bu krizin 2001'dekine benzemeyeceğinin altını çizen Erhan Göksel, "Bu kriz çok daha kötü. Daha farklı sonuçlar doğuracak. Kötülüğünün nedeni, Türkiye'deki özel sektörün, AKP iktidara geldiğinde 27 milyar dolar dış borcu varken, bugün bu borç 176 milyar dolara çıkmıştır. Dışarıya libor artı 3-4 ile borçlanıyorlar. Bunların bir kısmı elbette yatırım için yapılıyor. Ama büyük kısmı bu parayı bozarak gelip devlete satıyor. Devlete faizle borç veriyorlar. Zaten piyasada eşek yüküyle dolar olmasının nedeni bu" dedi.

Kriz ortamındaki olabilecek devalüasyona dikkat çeken Göksel, "Böyle bir ortamda, Türkiye'de olabilecek bir devalüasyon, bütün özel sektörün anahtarının yabancılarına eline geçmesini yol açar. Bunu BDDK başkanı gördü, uyardı. TOBB başkanı Hisarcıklıoğlu da gördü, uyardı. Aslında özel sektörün hepsi bunu biliyor.

Bilmeyen Sayın Başbakan.

Önümüzdeki süreçte, kaçınılmaz bir şekilde devalüasyon tehlikesi var. Bu devalüasyonu dolar, euro olarak düşünmeyin. Topyekün devalüasyon. Tehlikesi var değil, olacak. Falcı değilim, rakamlara bakarak söylüyorum" şeklinde konuştu.


İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ 15 EKİM 08

Hiç yorum yok: