11 Ağustos 2008 Pazartesi

AKP YOLA DEVAM EDİYOR !

*
14 Mart 08 tarihinde Yargıtay Başsavcısı AKP hakkında “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu savıyla kapatma davası açtığında neredeyse küçük kıyamet kopmuştu. Başta AKP yandaşı dinci-gerici medya ile eski solcuların liberal faşist medyası “ Yargı Darbesi” başlıkları atıp Yargıtay Başsavcısı’nın şahsında eleştiri sınırlarını aşıp hakaret ve tehditlerle tüm yargıyı karalama kampanyası açtılar. AKP destekçisi ABD ve AB ‘ nin siyasileri de bu koroya katılınca kapatma davası çok önem kazandı. Sandıktan yüzde 47 oy alarak iktidar olan bir parti 9 ay sonra kapatma davası ile karşı karşıya kalmıştı. AKP de yalakalar korosunun gazıyla Sayın Yargıtay Başsavcısı’nın iddianamesini ciddiye almıyor ve “ Google İddianamesi “ olarak tanımlıyordu…

O günlerde bu konu ile ilgili görüşlerimi açıklamak için iki yazı yazdım. 19 Mart tarihli “Hukuk ve Demokrasi” başlıklı yazımı 26 Mart tarihinde “Ankara Bağdat Olmadan AKP KAPATILMALIDIR ! “ başlıklı yazım izledi.

Anayasa Mahkemesi, yukarıda sözünü ettiğim yalaka medyanın daha önce açıklanan türban kararından sonra iyice dozu artan hakaret ve tehditlerine aldırmayıp görevini yaptı ve 30 Temmuz tarihinde kararını verdi. AKP’lilerin ve yandaş medyasının sevincine diyecek yoktu. Bir havai fişek atmadıkları kaldı. Belki onu da yapmışlardır da benim gözümden kaçmıştır. Başbakanın ve diğer AKP’lilerin ilk sözleri : “ Durmak Yok ! Yola Devam !

AKP ve yandaşları partinin bir oyla kapatılmaması karşısında bayram yaparken ve “yola devam” çığlıkları atarken sanki Anayasa Mahkemesi partilerini kapatmamakla partilerini aklamış olduğunu sanıyorlarsa yanılıyorlar. Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden biri hariç ( Başkan Haşim Kılıç) 10 üyesi AKP’nin “Google İddianamesi” diyerek küçümsediği Yargıtay Başsavcısı’nın İddianamesini ve delillerini ciddiye almış ve AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu açıkça saptamıştır. Yani AKP suçlu bulunmuştur ama sadece idam edilmemiştir.

Şimdi gelelim şu “yola devam…” meselesine. AKP’nin devam ettiği yol nasıl bir yoldur ? Bu yol AKP’yi ve Türkiye’yi sizce nereye götüren bir yoldur ? Beş yıl önce yüzde 34, beş yıl sonra yüzde 47 ile seçim kazandıktan sonra partiyi kapanma noktasına getiren aynı yolda yürümeye devam edeceklerse vay Türkiye’nin haline… Bu yolun karanlık bir yol olduğu ve yolun sonunun çıkmaz sokak olduğunu sadece Yargıtay Başsavcısı ve Anayasa Mahkemesi saptamakla kalmamış bir çok aklı başında insan görmüştür ve anlamıştır.

AKP’nin yürümeye devam etmek istediği yol yukarıda da değindiğim gibi karanlık ve çıkmaz sokakla biten bir yoldur. AKP’nin amblemi olan ampul bu karanlık yolu aydınlatmaya yetmez. AKP uyarılara karşın Vakit ve Taraf Gazeteleri gibi yalakaların gazı ile bu karanlık yolda ilerlemeye devam edecekse eninde sonunda ya bir dipsiz çukura düşecek ya da bir duvara toslayacaktır.

AKP kurmayları batıya giden bir gemide doğuya doğru koşan bir şaşkın yolcu gibi davranıp karanlık yollarda yürümekten bir an önce vazgeçmelidirler. Son olarak Genel Başkan Yardımcısı unvanını taşıyan Edibe Sözen gibi hazırladıkları saçma sapan yasa tasarılarıyla kendilerine yol aramak ve tepkiler karşısında geri adım atmak yerine yüzde 47’nin hakkını vererek iktidar olmalıdırlar. Tüm toplum kesimlerini kucaklayarak, demokrasinin gereği herkesle uzlaşarak, türban özgürlüğünden başka özgürlüklerinde olduğunu anımsayarak, Cumhuriyetin temel ilkelerini savunarak, orman yangınlarına neden olan şu 2B ısrarından vazgeçerek, yargıya saygılı olarak aydınlık bir yolda yürümelidirler. Gerçi bunları AKP’nin şimdiki kadrolarından beklemenin ham hayal olduğunu ben de biliyorum.

Anlaşıldığı kadarıyla onlar cılız ampulleri ile karanlık yollarda yürümeye devam etmek istiyorlar. Bir partinin Anayasa Mahkemesi’nin uyarı tabelasını göremeyecek kadar kör Vakit ve Taraf Gazetesi gibi kargadan kılavuzları varsa gideceği yol bellidir.

İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ 13 AĞUSTOS 08

Hiç yorum yok: