13 Ocak 2008 Pazar

HÜZÜN SÜRÜYOR !



HÜZÜN SÜRÜYOR !

Geçen yıl 24 Ocak 07 tarihinde bu köşede yayınlanan yazıma şöyle başlamışım :

” Ocak ayı hüzün ayı…Ocak ayını sevmiyorum…Yeter artık…

Bugün 24 Ocak…14 yıl olmuş Uğur MUMCU bir bombayla katledileli…Haftaya 31 Ocak…18 yıl olmuş Muammer AKSOY öldürüleli…19 Ocak…5 gün geçti bile Hrant DİNK öldürüleli.Dün toprağa verdik…

Evet Ocak ayı hüzün ayı…Ocak ayını sevmiyorum artık…İçimden yazı yazmak gelmiyor…”

Bu yazıyı yazdığım 13 Ocak 08 Pazar günü benim için hüzün sürüyor.Sabahın erken saatlerinde Ankara’da bir dostumun ani vefat haberini aldım.Kendisiyle vefatından saatler önce haberleşmiştim.”Kendine iyi bak.Görüşmek üzere...” demiştim.Şimdi iki saat sonra onun cenazesine katılabilmek için uçağa yetişmeliyim.Bu arada bu yazının yazılması gerekir.Çünkü hüzünlü de olsa yaşam devam ediyor.Bu gazeteye Pazar günü belli saatte yazıyı yetiştirmezsem Kenan Oğuz telefon edip soracaktır...Pazar günü yazı yazmaya söz verdik.Sözümü yerine getirmeliyim...

19 Ocak Cumartesi günü öldürülmesinin birinci yıl dönümünde Hrant DİNK’i öldürüldüğü yerde anacağız.

Hrant DİNK cinayeti Türkiye’nin toplumsal ve siyasal tarihinde çok önemli bir mihenk taşıdır.

Hrant DİNK’i öldüren katilin ve onu cinayete azmettirenlerin kamu ceza davası devam ediyor.Devam eden bir dava hakkında yorum yapmamayı bilecek kadar hukuk bilgim var.Bu nedenle dava hakkında bir yorumda bulunmayacağım.Ama davanın soruşturma aşamasında ortaya çıkan,basına yansıyan bazı gelişmelerle ilgili,ya da dava dışı olarak bu terör cinayetinde toplumumuzun ve devletimizin bazı görevlilerinin mağdura ve sanıklara karşı tavrı üzerine görüş bildirme,görüş açıklama hakkımız var.

Gazete okuyan,televizyon seyreden herkes biliyor ki Hrant DİNK’in katili O.S. isimli genci bazı kamu görevlileri kahraman gibi karşılayıp onunla hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.Bu genci cinayete azmettiren diğer kişilerin de devletin bazı görevlileri ile ve de siyasilerle ilişkileri gün gibi ortada.

Hukukun üstün olduğu bir devlet düzeninde devlet teröristle işbirliği yapan görevlilerine gerekeni yapar.O kişileri bünyesinden uzaklaştırır ve onlara da hakettiği cezayı verir.Yoksa onlara maaş vermeye,hatta görevlerinde terfi ettirmeye devam edemez...

Yine demokrasinin işlediği bir ülkede bir siyasi parti asla terörü ve teröristi savunamaz...

Kısacası demokrasinin işlediği,hukukun üstün tutulduğu ülkelerde devlet de,siyasi partiler de,medya da,yurttaşlar da bu tür terörist eylemlerde teröristin,katilin yanında olmak yerine terör mağdurunun yanında yer alır.Bizde ise olması gerekenin tam tersi oluyor.

Katiller kahraman ilan ediliyor,hatıra fotoğrafları çektiriliyor,onlara kahramanlık türküleri besteleniyor,meydanlarda katillerle gurur duyulduğuna ilişkin sloganlar atılıyor.

Terör mağduru,bu ülkenin aydını,milliyetçi ve dinci fanatik baskılar yüzünden ürkek güvercin gibi yaşayan ve kalleş bir kurşunla sokak ortasında öldürülen Hrant DİNK’in katline tepki için,ailesinin acısını paylaşmak için atılan bana göre bir günlük masum bir dayanışma sloganı olan “HEPİMİZ HRANT’IZ.HEPİMİZ ERMENİYİZ.” sloganını anlamayanlara,hazmedemeyenlere bir de bu sloganı kendilerine siyaset malzemesi yapanlara ne denilebilir ki...

Geçen yıl 31 Ocak 07 tarihli yazımda demek istediğimi demişim.Anlamayanlara bir kere daha tekrar edeyim...

“Ben Ermeni’yim demekle Ermeni olunmaz…Ben Türk’üm demekle Türk olunmaz.Ben Müslüman’ım demekle Müslüman olunmaz.BEN İNSANIM DEMEKLE İNSAN OLUNMADIĞI GİBİ...”

Daha önce de çok yazdım. Bıkmadan da tekrarlayacağım...

“Terör eylemlerinde taraf olunmamalıdır.Masum insanların canına kast eden terörizmin milliyeti de dini de yoktur.Teröristin Kürdü,Türkü,Ermenisi,Rumu,Arabı,Amerikalısı,İngilizi,Fransızı,Almanı,İspanyolu olmadığı gibi teröristin müslümanı ,hıristiyanı,yahudisi de olmaz.Milliyetlerine ve dinlerine göre terör eylemlerinde taraf tutulursa,teröristler bu kriterlere göre değerlendirilip sadece bir kısmına karşı çıkılıp bir kısmına destek olunursa bu terörizme karşı çıkmak olmaz.Nerden ve kimden gelirse gelsin tüm terörist eylemlere karşı çıkılmalıdır.”

Teröre karşı çıktığını söyleyen bazı insanlarda ve özlellikle medyada hala teröre taraf olunduğunu görüyorum...Teröre bir sıfat koydunuz mu siz teröre karşı çıkmıyorsunuz,terörde saf tutuyorsunuz demektir.Terör eylemini kim yaparsa yapsın teröristtir.”

Teröre kimden gelirse gelsin topyekün karşı çıkalım.Teröristi alkışlamayalım. Dağlıca’da şehit düşen askerimizin de,Diyarbakır’da katledilen çocuklarımızın da,Uğur MUMCU’nun da, Hrant DİNK’in de acısını yüreğimizde hissedelim...

Ben öyle yapıyorum...Bu Ocak ayında da değişen bir şey yok. Hüzün de yaşam da sürüyor...

İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ 16 OCAK 08

Hiç yorum yok: