25 Ekim 2007 Perşembe

Biz korumazsak...Biz karşı çıkmazsak... Kazdağları yok olacaktır !




Geçen hafta “KAZDAĞLARI ALTINA KURBAN EDİLEMEZ !” başlıklı yazımda Kazdağları’ndan yükselen çığlığı sizlere duyurmaya çalıştım.Kazdağları için 10 yıl önce bu sütunlarda yazdığım yazımı da yayınladım.

Kazdağları’nın çığlığını ulaşabildiğim tüm dostlarıma ulaştırmaya çalıştım.Ulusal basında da Kazdağları ile ilgili çok güzel yazılar yazılıyor ve televizyon programları yapılıyor.Herhale okuyor ve izliyorsunuzdur...

Kazdağları ile ilgili yazacak o kadar çok şey var ki...Hepsini burada yayınlamak bu gazetenin,bu sütunun boyutlarını kat kat aşıyor.Yine de elimden geldiğince aktarmaya çalışacağım.

Olayı tam olarak anlayabilmek için Kazdağları bölgesinde yaşayan insanların ilgili makamlara (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,Bölge Valilikleri vd.) verdikleri imzalı dilekçelerinden bir paragrafı okuyalım.

“Bizler, Çanakkale ili, ilçe, belde ve köylerinde yaşayan kişileriz. 2004 yılında Dünya Çevre gününde çıkarılan 3213 sayılı maden yasasına göre ülkemizde sadece batı anadoluda 100.000 km ² lik bir alan olmak üzere toplam 155.000 km ² lik bir alanda yabancılara maden ruhsatı verilmiştir. Yine uluslar arası altın tekellerinin belirttiğine göre bu alan mücavir alanlarla birlikte 450.000 km ² ye çıkmaktadır. Yani ülke yüzölçümünün yaklaşık yarısı 99 yıllığına yabancı çok uluslu şirketlere kiraya verilmiştir. İlimizde de Cominco, Tüprag ve onların taşeron şirketleri tarafından maden arama faaliyetleri kapsamında başta Çan-Söğütalan/ Bardakçılar/Halilağa/Hacıbekirler, Bayramiç-Muratlar/Karıncalı/Zeytinli/Kuşçayırı, Çanakkale-Kirazlı, Ayvacık-Bahçedere köylerinde ve daha bir çok sahada sondaj faaliyetleri sürdürülmektedir. Genellikle tarımla geçimini sağlayan yöre halkının, bilgisi ve onayı dışında Ayvalık, Edremit Körfezi ile Balıkesir Kazdağları Milli Parkı alanında, Çanakkale Merkez Dardanos-İntepe’de, Bayramiç, Çan ve Ayvacık ilçelerinde, Kazdağları ve eteklerinde çok sayıda işletme ruhsatı verildiği bilinmektedir. Oksijen deposu, biyolojik çeşitlilik alanı, uluslar arası bilimsel projelerin uygulandığı gen kaynağı, Balıkesir-Erdek-Çanakkale-Edremit Körfezi-Ayvalık hattında yaşayan halkın içme, kullanma ve tarımsal sulama suyu kaynağı olan Kazdağları biz korumazsak, madencilik faaliyetlerine karşı çıkmazsak yok olacaktır.”

Kazdağlarında yaşayan insanlarımız sorunlarını resmi olarak böyle ortaya koyuyor.Arka arkaya yapılan toplantılarda sesler yükseliyor ve çığlık olup büyüyor...

Şimdi bir-iki cümlelik bir alıntı daha okuyalım...

"Bu kanunla Türkiye’de doğayı tabiatı korumak mümkün değil. Anasına kızan evden çıkıp taş ocağı ruhsatı alıp şehrin ormanın en güzel yerinde arama yapıyor. Bu kanunla yola devam edilirse arama yapan işletmeler mantar gibi biter. İş çığırından çıkmadan bu kanun değiştirilmeli."

Sizce bu doğru sözleri kim söylemiş olabilir ?

Bütün bu işleri başımıza açan uluslararası emperyalist şirketlere ülkemizin doğal çevresini yağmalamasına,yok edilmesine yol açan,alay eder gibi 2004 yılı Dünya Çevre Günü’nde çıkarılan Maden Yasası’nın altında imzası olan biri...

Şimdi gerçeği görmüş ve “iş çığırından çıkmadan bu kanun değiştirilmeli.” diyen kişi eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’den başkası değil...

Zaman zaman boşuna demiyoruz “ Burası Türkiye ! “

Burası Türkiye...Ve her ne kadar değiştirilmek için yoğun çaba harcansa da halen geçerli bir Anayasa’sı var.Ve bu Anayasa ne diyor ? Anımsayalım...

“Anayasa’nın 2. maddesine göre “T.C.Devleti, sosyal hukuk devleti”dir, 56.maddesine göre “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir”. 138. maddesine göre de; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez”

Geçen hafta Çarşamba günü üyesi olmaktan gurur duyduğum Beşiktaşımız BJK İnönü Stadında son iki yılın Avrupa Şampiyonu ve finalisti İngilizlerin Liverpool takımını 2-1 yenerek hepimiz mutlu etti.Bu maç sırasında Beşiktaş’ın toplumsal olaylara duyarlı ÇARŞI Grubu’nun tribünlere astığı iki pankartın fotoğrafını sizinle paylaşmak istiyorum... ÇARŞI SİYANÜRE DE KARŞI !

Ya siz ?

İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ - 31 EKİM 07

Hiç yorum yok: